Asliye ne demek mahkeme ?

Sena

New member
Asliye Mahkemesi Nedir ve Hangi Davalara Bakar?

Hepimiz hukuk sistemini bir şekilde duyuyoruz, fakat bazen terimler biraz karışabilir. Asliye mahkemesi de, sıkça duyduğumuz ama tam olarak ne işe yaradığını bilmediğimiz terimler arasında yer alır. Asliye mahkemesi, özellikle kişisel ve ticari anlaşmazlıkların çözülmesinde önemli bir yer tutar. Bu yazıda, asliye mahkemesinin ne anlama geldiğini, hangi davalara bakıldığını, ve bunun toplumsal etkilerini sizlerle paylaşacağım. Konuya ilgi duyan birinin bakış açısıyla, gelin bu konuyu derinlemesine irdeleyelim.

Asliye Mahkemesi Nedir?

Asliye mahkemesi, Türkiye'deki adli yargı sisteminde, başlıca sivil davaların görüldüğü mahkemelerdir. “Asliye” kelimesi, Fransızca kökenli olup, "asli" anlamında kullanılır. Bu da, "temel" veya "esas" anlamına gelir. Yani, asliye mahkemesi, genellikle daha temel, geniş bir yelpazeye yayılan davalara bakar. Bu mahkemelerde görülen davalar, cezai davalar dışında kalan sivil uyuşmazlıklar ve ticari anlaşmazlıkları kapsar. Ayrıca, kişi haklarıyla ilgili davalar da bu mahkemelerde görülür.

Asliye mahkemeleri, üç ana kategoriye ayrılır: Asliye Hukuk Mahkemesi, Asliye Ceza Mahkemesi ve Asliye Ticaret Mahkemesi.

Asliye Hukuk Mahkemeleri: Kişisel Anlaşmazlıklar ve Evlilik Davaları

Asliye hukuk mahkemeleri, en yaygın olanıdır ve bireyler arasındaki anlaşmazlıkları çözmek için görev yapar. Bu mahkemelerde, genellikle alacak davaları, tazminat davaları, boşanma ve mal paylaşımı davaları, miras davaları gibi kişisel hak ve alacaklar konularında kararlar alınır.

Bir örnek vermek gerekirse, A ve B arasında evlilik birliği nedeniyle mal paylaşımı yapma durumu söz konusu olduğunda, bu tür bir dava Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açılır. 2020 yılı itibarıyla Türkiye'de boşanma davalarının sayısı yıllık yaklaşık 130.000 civarındadır (Türkiye İstatistik Kurumu, 2020). Bu, sadece bir yıl içinde görülen boşanma davalarının ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor. Bu davaların çoğu, Asliye Hukuk Mahkemeleri'ne bağlı olarak sonuçlanır.

Asliye Ceza Mahkemeleri: Suçlar ve Cezalar

Asliye ceza mahkemeleri, ceza davalarının daha basit olanlarını ele alır. Yani, daha ciddi suçlar (cinayet, hırsızlık, dolandırıcılık gibi) ağır ceza mahkemelerinde görülürken, daha küçük suçlar burada değerlendirilir. Örneğin, basit hırsızlık, hakaret veya trafik güvenliğini tehlikeye atma gibi suçlar asliye ceza mahkemelerinde işlenir.

Örneğin, 2021 yılında Türkiye'deki asliye ceza mahkemelerinde görülen davaların sayısının 2 milyon 500 bin civarında olduğu tahmin edilmektedir. Bu sayı, daha çok bireysel suçlar ve küçük çaplı dolandırıcılıkları içeren davaların bir yansımasıdır.

Asliye Ticaret Mahkemeleri: İş Dünyası ve Ticari Anlaşmazlıklar

Asliye ticaret mahkemeleri ise iş dünyasına ilişkin davalarla ilgilenir. Bu mahkemelerde, şirketler arasındaki ticari anlaşmazlıklar, borç ödeme davaları, ticaret siciliyle ilgili uyuşmazlıklar gibi ticari konular ele alınır. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne açılan davalar genellikle ticari faaliyetlerle ilgili, dolayısıyla hukuki süreçler daha teknik ve uzmanlık gerektirir.

Türkiye'deki ticari dava sayısının her yıl artmaya devam ettiğini göz önünde bulundurursak, bu mahkemelerin iş yükünün giderek arttığını söylemek mümkündür. Özellikle büyük şehirlerdeki iş dünyasında, alacak verecek davaları ve tedarikçi ile müşteri arasındaki anlaşmazlıklar bu mahkemelere taşınmaktadır. 2020 yılında, İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri'ne açılan davaların sayısının 50.000 civarında olduğu tahmin edilmektedir.

Kültürel ve Toplumsal Etkiler: Erkekler ve Kadınlar Arasındaki Farklı Bakış Açıları

Hukuki süreçlere bakarken, erkeklerin ve kadınların bakış açıları arasında genel eğilimler ve farklar gözlemlenebilir. Erkeklerin, genellikle daha sonuç odaklı bir bakış açısına sahip oldukları söylenebilir. İş dünyasında veya ticari davalarda, erkekler sonuçları daha hızlı bir şekilde almak isterler. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne dair bu eğilimleri görmek mümkündür. Ayrıca, erkekler için bireysel başarı ve kazanç, ticari davaların sonuçlarında daha belirleyici olabilir.

Kadınların ise genellikle daha sosyal ve duygusal bakış açılarına sahip oldukları gözlemlenebilir. Özellikle aile içi davalarda, kadınların hakları ve duygusal ihtiyaçları ön plana çıkmaktadır. Örneğin, boşanma davalarında, mal paylaşımı ve çocukların bakımı gibi konularda kadınlar daha fazla sosyal adalet talep edebilirler. Asliye Hukuk Mahkemeleri'ne başvuran kadınların sayısının, erkeklere oranla daha fazla olduğu, boşanma davalarında da kadının taleplerinin daha yoğun olduğu görülmektedir.

Asliye Mahkemelerinin Toplumsal ve Ekonomik Yeri

Asliye mahkemeleri, toplumda adaletin sağlanması ve bireyler arasındaki hak ihlallerinin giderilmesi açısından büyük bir rol oynar. Hukuk sisteminin temel taşlarından biri olan bu mahkemeler, toplumun her kesimi tarafından erişilebilir olmalıdır. Ancak, hukuk sistemindeki yoğunluk, dava süreçlerinin uzunluğu ve zaman alıcı doğası, bazen bu mahkemelerin işlevselliğini sınırlayabilir.

Bir başka önemli husus ise, mahkemelerin erişilebilirliği ve toplumsal eşitliktir. Ekonomik durumu iyi olmayan bireylerin, dava açma hakkı zaman zaman sınırlıdır. Bu durum, genellikle toplumsal sınıf farklarını ve ekonomik eşitsizlikleri daha da derinleştirebilir. 2020'de yapılan bir araştırmaya göre, Türkiye’deki düşük gelir grubundaki bireylerin, dava açma konusunda karşılaştığı en büyük zorluk, dava masrafları ve avukatlık ücretleridir.

Sonuç: Asliye Mahkemelerinin Geleceği

Asliye mahkemeleri, toplumda adaletin sağlanmasında kritik bir rol oynamaktadır. Ancak, bu mahkemelerin daha verimli ve adil bir şekilde işlemeleri için bazı reformlara ihtiyaç duyulabilir. Mahkemelerin hızlı karar alabilmesi, masrafların düşürülmesi ve toplumsal eşitsizliklerin azaltılması, hukuk sisteminin daha işlevsel hale gelmesini sağlayabilir.

Sizce, asliye mahkemelerinin toplumsal etkileri daha da genişletilebilir mi? Hukuk sistemindeki iş yükü ve davaların uzunluğu göz önüne alındığında, bu mahkemeler nasıl daha verimli hale getirilebilir?